Unutulmaz bir kişisel deneyim!
AfrikaBurn, Afrika’nın en büyük sanatsal etkinliği olarak bilinir. Her yıl Nisan ayında, Güney Afrika’nın Tankwa Karas Bölgesi’nde gerçekleşir. Bu etkinlik, radikal bir özgürlük, kendini ifade etme ve yaratıcılık platformu olarak tasarlanmıştır. AfrikaBurn, birçok sanatsal, kültürel ve performans etkinliğine ev sahipliği yapar. Müzik de tabiki bunlardan bir tanesi ama AfrikaBurn bir müzik festivali değildir.
Geçen yıl ilk deneyimimi yaşadığım, inanılmaz insanlarla tanıştığım için bu sene aslında hiç halim olmamasına rağmen tekrar gidiyorum. Çünkü bu dediğim gibi unutulmaz bir kişisel deneyim ve bu yüzden bu sene bana Tankwa ne öğretecek çok merak ediyorum.
Tabiki müzik yapan biri olarak, yıl içinde değişen müziğimi de paylaşmak ve bu sene beni dinleyenlere ne hissettireceğini duymak için sabırsızlanıyorum.
Geçen yıl bir kamp ile gidip müzik ile ilgilendim, bu sene de greeters ekibinde yer alacağım. İlk burn deneyimini yaşayacaklar (Virgins) için karşılama ekibinde, çan’ın başında olacağım. Bu yüzden PartyMag ekibiyle bir burn yazısı yazmak üzerine konuştuğumuzda çok heyecanlandım. Ben ilk deneyimde şanslıydım, tecrübeli bir ekiple kamp yaparak gittim ama yine de keşke bunu bilseydim dediğim çok şey de oldu. Bunları sizinle paylaşıyor ve Tankwa kurallarından bu yazıda bahsediyor olacağım.
Öncelikle AB topluluğu için en önemli olan ve asla unutulmaması gereken ilk kural, “Leave No Trace” (İz Bırakma) yasasıdır. Bu ilke, insanların etkinlik sırasında doğal alanlarda bıraktıkları izleri minimize etmeyi hedefler. Yani tabiki amacımız burada doğayı koruma ve bir sonraki yıl için bizi tekrar misafir edebilmesi için ona yardım etmektir. Aslında hayatımızda hep yapmamız gereken bir şey yani! Fakat şöyle düşünün insan yaşamının hiç olmadığı bir yere gidiyorsunuz ve her şeyi yanınızda götürmelisiniz. Günlük içeceğiniz veya kullanacağınız suyu düşünmek zorundasınız. Mühendissiniz, sanatçısınız ve devasa sanat eserleri yaratıyorsunuz. Kendinize yaşam alanı kuruyorsunuz. Tüm bunları şehirden getiriyorsunuz orada bir hafta yaşıyorsunuz ve bırakıp gidiyorsunuz. Sonra bir sene orada kimse olmuyor. Oraya tekrar döndüğünüzde nasıl bulursunuz? bunları temizlemezseniz bir daha orada nasıl yaşayacaksınız? Eviniz gibi düşünün. Çöpünüzü gidip atmazsanız, atıklarınızı temizlemezseniz orada nasıl yaşarsınız? Aynı mantıkta hareket etmeniz en temel gereklilik.
Hazırlığınızda olmazsa olmazlar şunlar olmalı;
- Giriş için biletiniz ve fotoğraflı kimliğiniz (SA kimliği, sürücü belgesi veya pasaport) – biletinizdeki isim ile kimliğinizdeki / pasaportunuzdaki isim aynı olmalıdır.
- Araç geçişi (araç başına bir adet). Karavan ve römorklar VP’ye ihtiyaç duymaz ancak motosikletler için gereklidir.
- Kişi başına günde 5 litre su – su şişesi taşıyın ve düzenli olarak suyunuzu yenileyin. Unutmayın ki su sadece 5 litrelik plastik şişelerde gelmez – su ihtiyacınızı karşılamak için 25 litrelik bir konteyner (musluklu) doldurarak daha az iz bırakmak için kendinize yardımcı olun.
- Kalacağınız süre boyunca yeterli yiyecek ve içecek.
- Barınak, yatak ve tercihen açık bir gölgelik. Rüzgar geçirmez değilse, elveda deyin.
- Koruyucu kıyafetler (sıcak giysiler ve su geçirmez ekipman dahil). Çöl olabilir ve gün içinde çok sıcak olabilir, ancak gece çok soğuk olabilir ve yağmur yağarsa sağanak yağış olabilir.
- Çöp torbaları – hepsini geri götüreceksiniz çünkü.
- Yangın söndürücü.
- Kapsamlı bir ilk yardım çantası. Gerektiği takdirde reçeteler (sağlık görevlileri ağrı kesiciler, baş ağrısı hapları ve ya antibiyotikler vermez).
- Aydınlatma: baş feneri, el feneri, bisiklet ışığı, peri ışıkları, El teli (ve yedek piller). Güneş enerjili ışıklar harika – bulun ve kullanın.
- Duct tape ve kablo bağları – çünkü evreni bir arada tutarlar!
- Odun getiriyorsanız, mangal ve ya ızgara getirin – yerde kamp ateşine izin verilmez.
- Geri dönüşüm kutuları: ıslak atıklar için bir adet, diğerleri için kağıt, plastik ve metal/cam – rüzgar estiğinden emin olmak için kutularınızı sabitleyin! Yerel geri dönüşüm depolarına göz atın ve eve giderken kullanın – çöpünüzü dediğim gibi bırakabileceğiniz bir yer yoktur.
Bu yukarıdakiler temel ihityaçlardır. Genelde kendi kampınızı yapacaksanız daha çok dikkat etmeniz gereken şeyler var. Eğer bir kampa dahil olacaksanız kamp’lar bunlardan bazılarını sizin için planlıyor. Ama yine de otel gibi düşünmeyin. Yemeğinizi kendiniz yapacak, tüm temizlikten sorumlu olacaksınız. Barınma, su, yemek gibi ihtiyaclarınızın hazırlığı yapılıyor olacak. Bunun karşılığında da tabiki kamp’ların biletiniz harici belirlediği bir ücret var, bunu ödüyor olacaksınız. Benim bildiğim kadarıyla fiyatlar 300-2000 eur arasında değişiyor. Gideceğiniz kampa bağlı olarak farklılık gösteriyor.
Neyi zorunlu götürmeniz gerektiğinden bahsettikten sonra, neyi götürmemeniz gerektiğinize de değinmek istiyorum.
- Bitkiler. Oraya ait olmadıkları için götürmeyin.
- Tüyler (Feather) kıyafetinizde ya da aksesuarınızda bunlara yer vermeyin. Uçup gidecek ve atık olacak!
- Sim / Parıltı / Glitter : temizlenmesi zor olduğu için hoş olmuyor. Bunları şehirdeki gece klüplerine saklayın.
- Aldığınız gıdaların paketlerini götürmeyin! Ne kadar az ambalaj o kadar az moop! ( Matter Out Of Place )
- Evcil hayvan yasak! Bitkilerle aynı durum. Oraya ait değilse götürme!
Bir BurningMan kıyaslaması oluyor. Evet teoride aynı, aynı kurallar var. Ama coğrafyası ve yapısı çok farklı. BurningMan’e kıyasla daha küçük ve daha az katılımcı oluyor. Yani hep gelen bir diğer soruya karşılık, Özellikle bir bisiklet gerekliliği ben şahsen hissetmedim, bir kamp’tan diğerine yürüyebiliyorsunuz. Tüm art’ları yürüyerek de gezebiliyorsunuz. Tabi yine sıradışı arabalar (mutant car)’lar var. Kendi aracını yapıp, kullanan da var. Bunların hepsi tamamen senin isteğine bağlı olarak, senin kendi hazırlığın oluyor. Hava şartları benzer gece çok soğuk gündüz ise çok sıcak oluyor. İkisi de sonuçta çöl. Buna göre giyinmek gerekiyor. Kostüm konusunda BM’deki gibi yaratıcı olmak, renkli olmak daha iyi hissettiriyor. Sonuçta bir ütopya’da yaşıyorsunuz. Normal hayatınızla aynı olmasını istiyorsanız aynı kıyafetleri giyebilirsiniz. Ama aslında siz kimseniz AB kominitesi sizden onu yansıtmanızı bekliyor. Kural yok! İster aslan ol istersen tutu ile bir hafta dolaş.
Parayla alışveriş yok. Eğer bir ihtiyacın varsa değiş-tokuş yöntemiyle ilerliyorsun. Sadece buz almak istersen bir alışveriş oluyor. Bunu da yine kamplar yapıyor. Sen kendi kampını yapacaksan ve buna ihtiyacın varsa sadece bunu parayla alabiliyorsun.
AfrikaBurn, yaratıcı ve sanatsal bir etkinlik olduğundan, birçok aktivite ve etkinlik sunuyor. Kendi eğlence malzemelerinizi getirmeyi düşünebilirsiniz. Danscıysanız dans edin! Müzisyenseniz, enstrümanınızı getirin. Herhangi bir kısıtlamanız yok. Sonuçta bunun için gidiyorsunuz!
Gündelik şehir hayatınızda konuştuğunuz hiç bir şeyi konuşmayacaksınız. Yeniliklere açık olarak gitmeniz önemli, eğer isterseniz şehirde arabanızı yıkattığınız gibi sizi yıkacak bir kampa girip, büyük fırçalarla banyo bile yapabilirsiniz. Açsanız pankek sırasına girip karnınızı doyurabilirsiniz.
Telefonunuz işe yaramayacak. En yakın sinyal alabildiğiniz yer Tankwa’ya 1 saat uzaklıkta kalıyor. Tankwa’ya gitmek için Cape Town’dan yaklaşık 4-5 saat araba ile yolculuk yapmanız gerektiriyor. Eğer kendi aracınız ile gitmiyorsanız, biletinizin yanında servislere de kayıt yaptırmayı unutmayın!
Eğlence kısmı en çok konuşulan kısım oluyor. Fakat müziğin olmadığı sessiz alan’lar da var. Şehrin biraz dışına tapınak inşa ediliyor. Burası en sessiz ve beni en çok etkileyen yer diyebilirim. Anlatması zor, büyüleyici bir yer! En son yakılan yer bu tapınak oluyor. Tüm hafta boyunca katılımcılar burada özledikleri ruhları anıyor, hediyeler bırakıyor, duvarlarına resimler çiziyor. Kaybettikleri insanlar için dualar ediyor, onlarla konuşuyor. Düşünün yaklaşık 10bin kişi bunu her gün yapıyor. Girdiğiniz anda sadece içinde yürüseniz bile tüyleriniz diken diken oluyor. Balkonundan çıkıp baktığınızda etrafınızda hiç birşey yok. Tam olarak bir hiçliğin ortasındasınız. Kendinizle, duygularınızla emin olun hiç bu kadar yüzleşmiş hissetmeyeceksiniz.
Etkinlik, pazartesi günü saat 8’de kapıda gerçekleşen Kapı Açılış Töreni ile başlıyor.
Bunların dışında, tüm diğer toplanma ve etkinlikler tamamen topluluk tarafından bağımsız olarak düzenleniyor. Girerken size kamp alanlarının işaretli olduğu ve temaları görebileceğiniz büyük bir broşür veriliyor. Burada içeriği ve Tankwa Town haritası bulabilirsiniz. Hiç bir içerikte yazmayan, bavulunuzu hazırlarken size yardımcı olacak, katılmak isterseniz katılabileceğiniz, günlere özel bazı temalar var. Ben bunu öğrendiğimde hazırlık aşamasında bir hayli beni rahatlatmıştı.
- Salı : ‘Tutu Tuesday’ olarak bilinir. Küçük bir balerin/balet olarak kendinize bir kostüm yaratabilirsiniz.
- Çarşamba : ‘ White Wednesday’ çöl düğünleri için hazır olun!
- Perşembe : ‘Leopard Mafia’ , ‘ hayvan günü’ içinizdeki hayvanı dışarı çıkarın! Tavşan, kedi, leopar, aslan – siz ne hissediyorsanız!
Peki şehir ne zaman yanmaya başlıyor ve o esnada ne oluyor? Cumartesi, Klan yanması gerçekleşiyor. Sessiz Tapınak yanması daha önce de bahsettiğim gibi pazar oluyor. Şehir yanmaya perşembe’den sonra başlıyor. Ne zaman ne yanacağını bilmiyorsunuz. Yani o zamana kadar heryeri görmenizi ve tüm deneyimi yaşamanızı öneririm. Ateş gördüğünüz yerde bunu sessizce izleyen ve ateşi kutlamak için etrafında koşturan insanlar göreceksiniz. Kıyafetle koşan görmedim! Bu da ayrı bir gelenek. Yanmaya başladığında o hissi yaşarsanız, siz de katılabilirsiniz. Bana sanki ilk insanlık çağlarına geri dönmüş, köklerini yeniden hissetme hissi veriyormuş gibi hissettiriyor. Ben koşanlar arasında değildim ama koşmasanız da bunu hissedebiliyorsunuz. Nedensiz ağlayabilirsiniz, çok normal. Daha önce hissetmediğiniz şeyleri hissedeceksiniz. Nasıl tepki vereceğinizi kestirmeniz zor!
Ben geçen yıl bunları duymadan gitmiştim. Şimdi siz bu bilgilerle nasıl hissedersiniz bilmiyorum ama okuduysanız ve deneyimlediyseniz sonrasında paylaşmak isterseniz, bu harika olur!
Kısa bir yazı olmayacağını düşünüyordum ama bu beklediğimden de uzun oldu. Ve hala sanki anlatmadığım çok şey var gibi geliyor. Benim anlatamadıklarımı siz kendi deneyiminiz olarak yaşayın. Bilgiler yeterli gelmediyse de alıntılar yaptığım, daha fazla bilgi alabileceğiniz şu linklere bir göz atın! (Burners Bou
Eğer tanışmak isterseniz de beni gelip, Greeters’da bulun.
Kostüm konusunda işinizi kolaylaştıracak bazı linkleri de ekliyorum. Gitmeden alışveriş yapmak isterseniz bir göz atın derim!
Linkler:
- https://quaggapedia.afrikaburn.com/index.php?title=Main_Page
- https://quaggapedia.afrikaburn.com/index.php?title=Main_Page#Survive_and_Thrive
- https://quaggapedia.afrikaburn.com/index.php?title=BEFORE_YOU_GO,_PREPARE
- https://quaggapedia.afrikaburn.com/index.php?title=FIRST_TIME%3F
- https://www.instagram.com/burners_boutique_by_ahupolat/
- https://www.instagram.com/redesign.club/