Gece Hayatının Dinamikleri, 30 Yılı Aşkın Kariyeri ve Yeni Normal’de Birol Giray

Yeni normalin ön sözünü Birol Giray’ın ağzından paylaşıyoruz. 30 yılı aşkın kariyeri ve yaptığı işlerle adından çokça söz ettiren BeeGee, müzik kariyeri ve radyoculuğunun yanı sıra düzenlediği festivallerle Türkiye’de elektronik müziğe yön veren isimlerin başında geliyor.

Türkiye’yi ilk elektronik müzik radyo kanalına kavuşturan ve 10 yılı aşkın bir süredir düzenlenen  Chill Out, Electronica Festival’i elektronik müzik severlerle tanıştıran Birol Giray’ın yaptığı işler saymakla bitmez.

80’li yıllarda Londra’da sahne alıyorken edindiği deneyim ve tecrübeleri PartyMag okuyucularıyla paylaştı.

80’ler sonlarında Dünyada yaygınlaşmaya başlayan elektronik müziğin Türkiye’deki öncü isimlerinden biri olarak, Türkiye şartlarında nasıl bir algı yaratacağını ve adaptasyon sürecinin nasıl ilerleyeceğini öngörüyordunuz? 

Elektronik müzik tüm dünya için gümbür gümbür geliyorum dediği yıllarda Londra gibi her konuda öncü bir şehirde Annabels’de DJ’lik yapıyordum. Aynı zamanda Türkiye için ses-ışık ve gösteri dünyasındaki işler için çalışıyordum. 80’li yıllarda ben ve benim gibi yurt dışında yaşayan, çalışan veya öğrenim gören çoğumuzun amacı ülkemize geri dönmek öğrendiklerimizi bildiklerimizi gerçekleştirmek ve yenilikleri hayata geçirmekti. Adaptasyon süreci çokta önemli değildi, globalleşmenin sinyalleri geliyordu. Hayallerimi gerçekleştirmek elektronik müziğin önündeki sonsuz ufuklara doğru yola çıkmaktı amacım ve gerisi gelir düşüncesiyle hareket ettim.

 Radyo istasyonlarında dinleyicileri elektronik müzik severlerle buluşturma fikri nasıl çıktı? 

Aslında hem FG, hem de Lounge FM’in kuruluş amaçlarındaki ana vizyon ve misyon tam da buydu; müzik severlere içeriğinde ‘talk show’ gibi formatlar barındırmayan, basit radyo parçalarını çalmak için çalmayan, özenle seçilmiş en yeni ve en kaliteli parçalara sahip bir yayın akışı sunarken bir yandan da lokal ve global DJ’leri aynı çatı altında toplamaktı amacımız. Heyecanlandığımız diğer konuda 24 saat açık ve kesintisiz dans müziği çalan adeta bir club yaratmaktı.

Birçok röportajınızda vurguladığınız seyahat tutkunuz prodüksiyon aşamasında size ilham kaynağı oluyor mu? Ürettiğiniz eserlerde bu seyahatlerden izler buluyor musunuz? 

Seyahat etmek, en büyük ilham kaynaklarımın başında geliyor. Yeni insanlar, yeni mekanlar, doğa… Kışları dağlarda yazları denizde vakit geçirmeye çalışıyorum. Bunların hepsi prodüksiyon sürecimde beni etkiler. Zihnim: gördüklerimden, kokladıklarımdan, duyduklarımdan aldığı farklı tatlardan kalan izleri her zaman bana geri sunar.

Müzik zevkiniz zaman içerisinde nasıl değişiklik gösterdi ve ileride yapmayı istediğiniz işlerde bir değişiklik fark edecek miyiz?
Gerek DJ, gerek prodüktör olarak yeniliğe, yeni gelene her zaman açık oldum ve olmaya devam edeceğim. Değişmeyen tek şey değişimdir. En son yayınladığım parçam “Kaos” melodic techno tarzda iken, şu an yayınlamaya hazırladığım yeni parçam Flu başka bir tarzda mesela…

Ülkemizde bir çok doğal ve tarihi yer varken Tuz Gölü’nde çekim yapmanızın özel bir sebebi var mıydı? Daha sonra bu tarz konsept performanslarınız olacak mı? 

Aslında ilk olarak Galata’da evimin terasında tarihi yarımada ambiyansı içinde çekim yaparak başladım. Baktım ki bu bana heyecan veriyor ikinci çekimi Tuz Gölü’nde yaptım. Bu çekimlere devam edeceğim ve ülkemizden seçtiğim diğer spotlarda çalacağım. Nisan ayı için Mersin kız Kalesini planlamıştık ancak pandemi sebebi ile ertelemek zorunda kaldık.

Dünyanın dört bir yanında birçok festivale katıldınız ve kendiniz de organize ettiniz. Hala hayallerinizi süsleyen, bunu yapmadan ölmeyeceğim dediğiniz bir konsept var mı? 

Electronica ve Chill-Out festivallerimiz, 15 yılı aşkın süredir kendi koydukları standartları daha da yukarı taşıyarak hayatlarına devam ediyor.
Bunun dışında yurtdışında partiler yapmaya başladık. İlk partilerimiz Berlin ve Prag’daydı. Yeni kurduğum plak şirketim “Koza” ile bu partilere tüm dünyada devam edeceğiz. Uzak doğudaki projelere yatırım yapmak istiyorum ve bu konuda çalışmalarım var. Eşsiz bir yerde güzel insanlar ve müziğimizle buluşacağız.
Elektronik müzik sanatın en dinamik alanlarından biri, bu dinamik yapının pandemi sonrası nasıl bir yol izleyeceğini düşünüyorsunuz? 

Hayatımızda yeni bir sayfa açılacağı, “yeni normaller” ile devam edeceğimiz kesin. Bu pandemi süresince yaşanan kısıtlamaların, bizi daha güçlü ve yeni dinamiklere sahip bir şekilde sahalara çıkaracağına eminim. Kademeli olarak ve sosyal mesafe yönergelerini takip edip bunlara uyarak festivallerimizi gerçekleştireceğiz.

Malumunuz Covid-19 dolayısıyla Chill Out ve Electronica Festival iptal oldu. Siz bu süreci nasıl geçiriyorsunuz? Motivasyonunuzu nasıl koruyorsunuz? 

Öncelikle bizim festivallerimizde şu an bir iptal söz konusu değil. Sadece Chill-Out Festival Istanbul’un tarihini 5-6 Eylül’e kaydırdık. Electronica Festival’i için şu anda gelişmeleri takip etmek ve yayınlanacak yönergeleri beklemek durumundayız. Tabii hem line-up olarak, hem de festivallerin işleyişi olarak, camping alanlarımız olarak, yapacaklarımızdan daha farklı bir kurgu şekillendirmek zorundayız. Ancak yeniden hep birlikte eğlenebileceğimiz günlerin yaklaştığını düşündükçe bunların tamamına adapte olmak ve motivasyonumuzu korumak heyecan verici.

Karantina süreci çoğumuzu fazlasıyla etkiledi. dinleyicilerinize, elektronik müziğe gönül vermiş ve kariyerinin başında olanlara bu süreç ile ilgili önerileriniz var mı?

Açıkçası bu pandemi süreci kendini geliştirmek isteyenlere bir anlamda fırsat yaratmış oldu. DJ’lik yeteneklerini geliştirmek, prodüksiyon sürecine dair yeni bilgiler edinmek ve hatta yeni bir enstrüman çalmayı öğrenmek isteyen herkesin bolca zamanı var artık. Bunun dışında gittikçe artan canlı yayınları da unutmamak gerek. Performans videolarının yanı sıra, yapılan workshop ve panellerin de bu konu ile ilgilenen herkese bir şeyler katabileceği düşüncesindeyim. Kendi talihlerini yaratmak ve kendi yollarını çizmek için cesur olsunlar. Yılmasınlar, inatçı olsunlar.

Türkiye’ye getirmeyi hayal ettiğiniz 3 ismi paylaşır mısınız?

Hayal ettiğim herkesi getirdim.

Yeni normal süreçte değişen eğlence endüstrisi ve Birol Giray’ı bu aşamaya getiren hayatından bahsettiğimiz bu röportajda verdiği samimi cevaplar için teşekkür ederiz.

Birol Giray’ı aşağıdaki linklerden takip edebilirsiniz!

www.birolgiray.com
facebook.com/beegeefg937
instagram.com/birolgiray