Timo Maas: Müzik Onun DNA’sında!

Timo Maas, müzikal sihirbazlığını dünyaya sunmak için 30 yıllık bir arayış içindeydi. Onun için müzik, her zaman DNA’sından bir parça ve iletişim kurma şekli olmuştu.
Timo Maas, 15 yıldan uzan bir süredir yer aldığı Circoloco DC10’dan Avrupa’daki turnelerine kadar yüksek düzeyde performans sergilemeye ve stüdyosunda yeni yapımlar hazırlamaya da devam etmekte.
Maas’ın uluslararası tanınmışlığı Azzido Da Bass’ın “Dooms Night” remixiyle başlayıp İngiltere’nin garaj sahnesi tarafından sahiplenilerek onu dünya sahnesine açılmasıyla devam etti ve kısa süre sonra Madonna’dan Depeche Mod’a ve Fatbok Slim’den Muse’e gibi süper starlarla birlikte çalıştı.
2001’de “Loud”, 2005’te “Pictures” ve 2013’de “Lifer” olmak üzere üç albüm çıkardı.
Ürettiği parçalarda derinlik, duygu ve inceliği her zaman hissettirmesi hatta dans pistlerini biraz daha delirtmek için kattığı ritim ve basslarla kendini her zaman bir adım önde tutmayı başarmıştır. Sonuçta o her zaman kökleri club ortamında yatan bir sanatçı olarak kalacak.
Her şeyden önce o bir DJ ve kabinde edindiği tecrübeleri her zaman stüdyoya da yansıtmış ve aynı zamanda önünde olduğu herhangi bir kalabalığa bağlanma becerisine de sahip olmuştur. Bencasim’de Blur’dan sonra ana sahnenin kapanışında, birçok kez Glastonbury ve Ants Ibiza’da performansları ile ve Warung Beach Club gibi mekanlarda yoğun sahne performanslarına kadar kendini her defasında kanıtlamıştır.
Single ‘ı “Nineteen Hundred And Eighty Five”, Pete Tong ve Annie Mac gibi çok önemli Radyo 1 isimlerinden aldığı destekle bir fırtına yaratarak ilk adaylığını 2004 yılında aldığı Grammy ödülünün 2. Kez adaylık getirmesine sebep olmuştur.
Solo tarafta Timo, orijinal prodüksiyonları ve remixleriyle hiç olmadığı kadar meşgul olmuştur. Kidnap Kid ve Loco Dice, Roisin Murphy ve Morcheeba gibi sanatçılar onun uzmanlığından hep faydalanmıştır. Sasha’nın efsanevi Last Night On Earth plak şirketinde yayınlanan “Once Upon A Time” EP’sinden bahsetmiyoruz bile.
Son dönemlerde Timo Joris Voorn’un tanınmış plak şirketi Rejected üzerine EP yayınlamış ve sonra My Favorite Robot’a dönerek başka bir yayın yapmıştır. Bununla da kalmayıp kendi plak şirketi üzerinden Porcelain by Moby adlı bir remix yapmıştır.
Zaman geçtikçe Timo Maas, müziğe aç ve fikirlerle dolu olmaya devam ediyor. Asla geçmişe bakmayarak her zaman burada ve şu anda olmayı tercih ediyor. Bückeberg’de onu biçimlendiren yıllardan bugüne Timo Maas müziğe olan sevgisini ve tutkusunu hiçbir zaman kaybetmedi. Onu şimdiki adam yapan da bu ruh oldu: azimli, pozitif, yaratıcı ve sihirle dolu.